Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

...

Resim
Feri :  Tecavüz...  Kadınlara, Erkeklere, Çocuklara, Bebeklere Ve hayvanlara... “ Canım kızım birkaç ay sonra inşallah dünyaya geleceksin. Bilmeni istiyorum ki Türk olmanla her zaman gurur duyacaksın ama Türkiye’de doğmakla; iyi, namuslu, sağlıklı, başarılı, mutlu vb yaşamak için savaşmak zorunda bırakıldığını öğrenince bu gururu pek yaşayamayacaksın! Senin için şimdiden her şeyin en iyisini düşünen bizler, bu ülkenin fıtratından umarım koruyabiliriz seni. Benden sana ilk anne öğüdü; hep dik dur ve yürekli ol kızım.  Özgecan çıkmıyor aklımdan, bizlerin yaşadıkları korkular saymakla bitmiyor, uyutmuyor. “  Tarih 16.02.2015 ve gece yarısı bana bu satırları gebeyken yazdıranları Allah’a havale ediyorum. Şimdi ise 19! yaşındaki kız çocuğunu düşünüyorum, düşünemiyorum. Memleket acısı bu arkadaş kıyas götürmeyen. Saatin kaç geçtiği, kızın ruju, köpeğin sallanan kuyruğu, erkeğin kız güzeli olanı, çocuğun yüzü, bebeğin gülüşü, kiminin ne giydiği... Fark etmez ablacığı

fulya'nın hikayesi

Gurbi : Yüksek tavanlı, tarihi sayılabilecek bir yapı. İki katlı, hem tarihi dokusu korunup hem modern kullanıma öyle güzel uyarlanmış ki ev, yeni hayatımın yeni evi burası dedi Fulya evi görür görmez. Etrafı ağaçlarla çevrili, çok büyük olmayan yemyeşil bahçesi, bahçe kapısından evin girişine kadarki yolun iki yanında rengarenk çiçekler, üç basamakla çıkılan geniş veranda... İnsan bir yeri görüp böyle hızlı benimser mi? Yürürken eşyalar yerleştirmeye başladı Fulya kafasında. Verandaya binanın genel görünümüyle uyumlu eskitme ahşap bahçe mobilyaları almalı diye düşünmeye başlayarak. Kapıdan adımını atıp eve girdiğinde yüksek tavan ve müthiş aydınlık evin verdiği huzur hissinin büyüsüyle bu evde yaşamaya karar verdi Fulya. Evi ilk gezdiği gün hayal ettiği gibi bir sahneyle başlıyordu her güne, teknoloji devrinin nimetlerinden biri olarak, sevimsiz alarm tonu yerine o bayıldığı klasik piyano eserlerinden biri çalmaya başlıyor. Sanki bu huzur dolu müzik, sessizlik rüyaymış g

sus köşesi

Resim
Feri : Evetttt, Münücüğüm olumsuzluklar kraliçeleri ve kralları bu sene de ödüllerini hepimizin hayatından aldı.  Ne güzel kafaları var onların değil mi Münü? İnsan bir durup, nefes aldıktan sonra “kardeş ne içiyorsan bu güzel kafan için bana da ondan” diyesi gelmiyor mu? Tabiî ki gelmiyor, moralini morarttıya, kendisi beyaza yatıp gülümsüyordur. Neyse nasıl cacık hıyarsız, düğün kambersiz olmazsa, onlarsız bir hayatta düşünülemez. Aslında bizler, onların varlıklarını çoktan kabul ettik etmesine ama enerjilerimiz daha onların renklerini kabullenemedi. Frekans aralığımızı uyduramıyoruz diyelim.  Bu sene olumsuzluklar ödülü kategorilere ayrıldı. Ve ilk ödüllllll, en seviğimiz kişilerin elinden, “sen çok mutluyken itinayla mutluluğunuz sömürülür “ kategorisinde sahiplerini buluyor.  Ne çok kişi var ödül alması gereken. Örneğin, sen hevesle yaptıklarını anlatırsın bir tanıdık sağ olsun; buna mı mutlu oldun, hahaha ilahi çok alemsin, senin de mutlu olacağın varmış, dedi mi o

ay karanlık

Resim
Gurbi; Bu şarkının girişi, cızırtılı cızırtılı başlayışı, Cem Karaca’nın efsane sesinin tınısı, Ahmet Arif’in tüm dünyaya kafa tutup “can benim, düş benim ellere nesi” diye konuyu özetleyişi... Canın yanmanın ötesine geçip hırpalandığında bile, aynı düşü gönlüne düşürmek mazoşizm değilse aşktır, yaz bunu Münücüğüm;)  Peki aşk da mazoşizm değil midir ki Gurbet?              Vuhuuuu senin de kafa gitti Münücüğüm, iki idik üç olduk gözümüz aydın :)) Cem Karaca gecesi olsun bu gece Münü. Ay karanlık ile başlasın, o leyli, edalı gelin, sevda kuşun kanadında, nöbetçinin türküsü, ömrüm, hep kahır... artık devamına ne istersen;)) Çünkü şarkılar bazen kalbi sızlatsa da, bunca insanın duygu birliğini gösterip içine su serper biraz.

ve

Resim
Feri : Ey sırdaşım gece Giden sevdaya bak Çökme sende ruhumun üstüne Sende benim gibi siyah düşlere mi sarıldın? Etrafına baksana Seni aydınlatanları görsene Nankörlük etme Neden parçalıyorsun kendini  Ve ardından yağmur... Hüznü mü simgeliyor şimdi bu Belki de silinen geçmişi, Umutlu yarınları Bilmiyorum;  Haykırsam da, düşüncelerle boğulsam da Bilmiyorum... Ve ardından suskunluk... Sessiz gece derler ama niye? Benim gibi sende iyi şeyleri görmeyeli... ( Belki de görmek istemeyeli... )   Ya da boşver,  Bitmesin bu cümlem de Bilmelisin ki  S onu gelmeyen her şeyin bir devamı olmalı Belkide bu yürek öyle düşünmeli Ve ardından çırpınışlar... Son demek için başlamalı yarınlar Kanatlarını aç giden sevdaya Gelmese de çırp seni uçuran hayalleri Gidene yetişirsin belki! Yazdın mı bunu Münü? - Yazdım Feri. Hemen sade kahveni getiriyorum ve anlıyorum ki şiirin geldi seni yalnız bırakıyorum. 

kar

Resim
Gurbi : Üşümüyorsan, sıcacık evinin penceresinden seyrediyorsan, karlı kış akşamları enfestir Münücüğüm... Bugünden bir sahne anlatayım sana, yaz bunu sen de, ciğerlerimize işleyip kalsın... Bu şehrin en güzel ilçesinin, tarihi sayılacak kadar eski evleri, tek levhada adından cami ve kilise diye bahsedilen yapıları arasından ağır ağır arabayla ilerlerken, durumun karmaşasından tıkanıp kalmış muhabbetimizin suskunluk arasında gördük teyzeyi. Yaş tahmini yapamam ben öyle insanlara bakınca, ama hayat yorgunu omuzları çökmüş küçücük kalmış teyzeler olur ya, onlardan işte. Elinde alışveriş poşetleri, karda buzda yürümeye çalışıyor. Hani sevdiğin bir insan vefat eder de dünyadaki her dert gözüne hafif görünür ya, teyzenin hayat şartlarını görüp düşününce içinden çıkamadığımız karmaşamızın dert bile olmadığını gördük bir anda farkındalıkla. Zaten çok yaklaşmış evine, indik, yardım ettik, beraber yürüdük. Ne kadar uzun bir mesafeyi yürüyerek elinde o yükle geldiğini duyunca, ka

telefon

Resim
Feri ; Sabah kalkar kalkmaz, evden çıkmadan hemen önce, sosyal medya krizin tuttuğunda ya da gece yatmadan önce tahmin edin bakalım aklınıza ilk ne gelir. Münü? -           Telefonu mu anlatmaya çalışıyorsun Feri? Tebrikler Münüm bir like(!) kaptın. Bu günlerde telefonun konuşma özelliğini bana tek hatırlatan kişi rahmetli Graham Bell. O da vefa duygumdan şekerim.  Whatsapp kız arkadaş grupları çıktı çıkalı Allah seni inandırsın Münevver ağız tadıyla bir gıybet bile yapamıyoruz. Anında bütün dedikodular grubun hakimiyetinde. Giriş bölümünde her şeyden haberdar olunca klavye birliğiyle, olayın nasıl gelişip ve sonuçlanacağı adlı çalışmalarımız sayesinde şaşıramayacağımız sonuçlarla karşılaşıyoruz. Anlayacağın Whatsapp kız arkadaş grupları resmen bir Ar-Ge ekibi. Whatsapp erkek arkadaş gruplarına bakın onlarda resmen Ür-Ge ekibi. Kısa(?) ama net konular konuşurlar. Öyle kızlar gibi canlar, bebekler, annişler vb. grup adları da yoktur. Kahve grubu, mangal ekibi, hadi h

ertelemek

Resim
Feri : … Erteledik inandığımız hedefler için harekete geçmeyi Gelmedi, beklediğimiz yarınların hiçbir zaman sonu Yıkıntıları kaldı benliğimizin, elimizde Birileri bir yerde var olma savaşı verirken Yok olmayı seçtik dünyadaki rollerden Sonunda sahnedeki varlığımızı sahne bile kabul etmedi. Erteledik, İnsanlarla konuşmayı, onları anlamayı Sustuk ya da gereksiz yere gereğinden fazla konuştuk Belki de hep susmalıydık Zaten başka seçeneğimiz mi vardı? Bu yüzdendi Susmalarımız, hayat karşısında… Bu yüzdendi Kaybedişlerimiz Yollara her çıktığımızda kayboluşlarımız! Erteleme yüreğim, Konuş bütün benliğimle Düşün bütün varlığımla Ve beni her şey yap Hiçbir şey olmaya an kalmışken! Ahhh Münüm sade bir kahve getir, telvesi bol olsun. Ve “şiirim geldi bırakın beni”.

alışveriş :))

Resim
Feri; Ve sağ ayağınla girdin, hedefe kitlendin AVM’de işini en kısa zamanda bitirip çıkmak için emin adımlarla ilerliyorsun. O da ne çok iyi bir markanın vitrininde net %50 indirim yazılı bir pankart. Sen şok ;) Aslında senin oradaki siyah kazağa ne çok ihtiyacın var öyle değil mi?   O da ne aramadığın ama görünce arar olduğun pantolon gözlerinin önünde al beni al beni şarkısını söylüyor. Sen bir düşüneyim derken, beyninde nöronlar arası o düşünce daha tam turunu atmamışken sağ tarafta bir yazı; 2. Ürüne ilave   %25 indirim. Gözlerini bırak aklın dönüyor aklın, nöronlarda tam turunu atmış düşüncen bir anda   siliniyor ve aman bi daha mı gelecem dünyaya deyip pantolonu da alıyorsun.  Hayırlı olsun canım, kapitalizme hoş geldin, sefalar getirdin. Evet mutluluk iksirini içtikten ( o mağazada ki verişini tamamladıktan ) sonra tam hedefine ulaşmak üzereydin ki, aaaaa inanamıyorum bitmemiş ama müdavimi olduğun parfüm kırk yılın başı indirime girmiş. Tabi ki alacaksın akıllı alış b